Acaba vucudumuzun yönetimi ve tasarrufu bizim elimizde mi? Eğer onun varlığına biz kasttestmezsek (katilllik ya da intihar) onun canlılıgını ve varlığını sürdürmek bizim elimizde değildir. O ister biz yediririz, o ister biz uyuturuz.
Bir tehlike anında, hayatı tehdit eden bir durumda bize de savunma yaptırır ama gerçek savunmayı osıl o yapar.
Kan kaybı, beyin sarsıntısı, kalp krizi vs gibi durumlarda beyine kan yeterli gitmediğinden beyin gereksiz tüm organların çalışmasını kapatır. Çünkü sadece kendisinin ve hayati organların çalışmasına izin verir (kalp ve solunum kasları hariç). Eldedki mevcut enerjiyi hayatın devamı için idareli kullanmak zorundadır. Kol bacağın çalışmasına hatta beynin düşünce ve bilinç merkezine de gerek olmadığından buraları da kapatır.
Bayıldığımızda yere düşmemizin nedeni vucudumuzun savunma sisteminin bir yöntemi olup amacı beyin ile kalbi aynı seviyeye getirerek beynin kanlanmasını devam ettirmektir.
tüm tehditler ve tehlikeler ortadan kalktığında ise tekrar hayati olmayan organları teker teker açar. Önce bilincimiz açılır sonra diğerleri.
Tüm bunları beynimiz bize danışarak yapmaz. Bu da Tanrının bedenimize sunmuş olduğu mucizevi durumlardan biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder